13 Temmuz 2013 Cumartesi

DENGE YASASI

DENGE YASASI ( ORTA YOLU BULMAK)
Nasıl yer çekimi evreni bir arada tutan bir yapıştırıcı ise denge de evrenin sırlarının kapısını açan bir anahtardır. Denge; beden, zihin ve duygularımız, varlığımızın her boyutu için geçerlidir. Yaptığımız her şeyde, az ya da çok yaptığımızı bize hatırlatır.
                                                                                                             Dan MILLMAN (Ruhun Yasaları)

Denge yasasını dengesizliklerin farkında olarak uygularız. Sürekli gergin olan bir insana gevşe dediğinizde, karşınızdaki kişi gevşeyemez. Çünkü dinginliğin ve gevşemenin tam anlamını bilemez. Ama bu hissi yani bu gevşeme noktasını bir kez yakaladığı an, gevşe kelimesini duyunca gitmesi gereken yeri bilir.
Denge yasasında, arzular bizi ileriye çeker, korku, kaçış ya da tepkisellikler de geriye çeker. Her türlü uçlar, hatta herhangi  bir konuda katı bir tutum dengeyi bozar ve konuyu her açıdan görmemizi engeller. Denge nefesle başlar; her nefes alışında ilham ve enerji ile dolar ve her nefes verişinde de rahatlarsın. Nefesinizi hissettiğiniz zaman yani onun ritmini anlarsanız, duygularınızın da nefesinizle paralel olduğunu görürsünüz. Kızgın olduğunuzda ya da acı hissettiğinizde hızlı nefes alırsınız. O anda acınızı kucaklayın, kızgınlığınıza saygı duyun ve nefesinizi normal ritmine getirmeye çalışın işte denge buradadır. Korku duyduğunuzda korkunuzu kabul edin, derin nefes alın; bir daha ve bir tane daha; dengeyi bulacaksınız.  verdiğiniz nefesten daha çok nefes alıyorsanız karşılık verme ihtiyacını ya da ilişkilerinizin bir türlü tamamlanamadığını hissedebilirsiniz. Eğer verdiğiniz nefes aldığınızdan daha fazla ise kendinizi tükenmiş hissedersiniz bir süre sonra ilişkilerinizde verecek bir şeyiniz kalmadığını düşünmeye başlarsınız. Sonuçta alışkanlıkların uç noktaları stres yaratır ve daima dengeye dönmen için yaşam sana yeni oyun alanları açar.
Nefesi dengelemek için uyguladığım egzersizi paylaşmak istiyorum sizlerle. Sabah uyanınca ve gece yatmadan önce ve gün içinde aklınıza her geldiğinde üçe kadar sayarak nefes alın, üçe kadar sayarak içinizde tutup, yine üçe kadar sayarak nefesinizi verin. Bunu üç tur yapın ve sonra bu rakamı altıya çıkarın. Yani altıya kadar sayarak  nefes alın, altıya kadar sayarak içinize tutun ve altıya kadar sayarak verin bunu da altı tur yapın.

Ebruli
  

11 Temmuz 2013 Perşembe

EVRENSEL YASALAR

Evrendeki herşeyi, ruhani ya da fziksel olan herşeyi etkileyen evrensel yasalar vardır. Bu yasalar mutlaktır. Yani yerçekimi yasası gibi kesindir. Nasıl ki yerçekimi yasasına bilinçli bir farkındalığımız varsa evrensel yasalara da bilinçli farkındalığımızı oluşturmamız gerekir. Evrensel yasaları anlamak için çaba gösterdiğimizde, yaşanacak olan tecrübelerde de farkedilir derecede güçlenme olacaktır. Aslında sadece bu yasalar üzerinde bilinçli bir şekilde çalıştığınız zaman, kendi yaşam deneyiminizin daha da derinleştiğini göreceksiniz. Bunun hangi dinsel, kültürel ya da ahlaki sistemde yaşıyor olmanızla hiçbir alakası yoktur. Yani evrensel yasalar,  zengin-fakir, hıristiyan-müslüman diye insanları ayırmaz. Çünkü bu yasalar hepimizin yüreğinde yer almaktadır. Yüce Yaradan bu yasaları her birimizin sezgisel bilincine kaydetmiştir. Yüreğimizdeki bu güç evrenin zekasına ve doğal düzenine odaklıdır. Evrenin yasalarına uyumlu yaşayanlar doyum, huzur ve bolluğa ulaşır ama onları umursamayanlar ise bu bu yasaları öğretmek üzere görev yapan sonuçlarla karşılaşırlar. Çünkü amaç; hepimizin bir gün yüksek bir anlayışın ışığında huzuru bulması gerektiğidir.      

7 Eylül 2012 Cuma

NEFESLE BOLLUK YARATMAK


NEFESLE SINIRLARI ORTADAN KALDIRMAK VE BOLLUK YARATMAK

Zihnimiz, hayal edebileceğimizden daha fazlasının var olduğunu kabul ettiği her defasında yeni bir manyetik alan yaratır ve enerji kendisine temas eden her şeyle, o her şeyin içinde bulunduğu niyete bağlı olarak karşılık verir.
Bolluğunuzun sizinle teması ufak şeylerle başlayabilir. Bunları göz ardı etmeyin. Çünkü bunlar sizi bolluk potansiyeline taşıyacak daha büyük adımlara hazırlayacaktır. Nefes; farkındalığı, yaşam sevgisini, para sevgisini, huzuru, barışı, sevinci ve uyum sevgisini varlığımıza taşır. Bırakmamız gereken tek şey para korkumuz yani gelecekten endişe duyma korkumuzdur. Kazandığımız şeyleri kaybetme korkusuyla elimizdekini korumak ve elimizdekini kaçırmama telaşı yüzünden sizi bolluğa taşıyabilecek fikir ve adımlardan kaçmayı öğrenmek zorundayız. Sevginin, sevincin, uyumun, kendini değerli görmenin, kendini sevmenin, kendini kabul etmenin ve bolluğun en iyi, en uyumlu şekilde varlığımızla eşleşmesine niyet etmeli ve arzularımızı bu inançla geliştirmeliyiz.
Derin bir nefes alın, her nefes alış verişinizde enerjinin taç çakranızdan beyninize girdiğini, beyninizin uyuyan bölümlerini, özellikle bolluk anlayışınızı uyandırma işlemini başladığını hissedin. Nefes alın ve aldığınız nefesin enerji alanınızı sarmasına, yerleşmesine ve alanınızın sınırlarını genişlettiğinin farkına varın. Nefesinizle, alanınıza taşıdığınız enerjinin kendinize karşı olma ve kendinize değer vermeme düşüncelerini değiştirmesine, aza razı olma eğiliminizin ve yoksulluk bilincinizin bolluk bilincine dönüştürülmesine izin verin. İzin verin ki nefesiniz, sevgisizlik ve ego hakimiyetinde yer alan kalıplarınızı kırmaya başlasın.
Bolluk yatama meditasyonuna geçelim; ayaklarınızın yere temas edeceği rahat bir yere oturun, gözlerinizi kapayın ve nefes alıp vermeye başlayın. Burnunuzdan derin nefesler alın verin. İçinize alıp sonra dışarı verdiğiniz nefese odaklanın. Aldığınız nefeste bir sonraki nefesin geleceğinden hiç endişe duymadan bunu tekrarladığınızın farkındalığına varın. Sizi hayatta tutan havanın bolluğuna inanır, kabul eder ve ona o kadar güvenirsiniz ki uykuya dalsanız da bilincinizin olmadığı bir anda daima nefes alacağınızın bilincindesinizdir; bunun farkındalığına varın. Şimdi nefes alıp verirken, havanın ne kadar bol olduğu duygu ve düşüncesine odaklanın. Etrafınızdaki havanın bolluğunu düşünün, bu havanın sadece sizi değil tüm hayatın devamlılığını sağladığının farkındalığına varın. Yeteri kadar olduğunu çok iyi bildiğiniz hava  yerine  para fikrini koyun. Her ikisinin de enerji olduğunu, her ikisinin de bize yetecek kadar varolduğunu bilerek her türlü sınırlamaları kaldırın ve emin olduğunuz ve size ait olan bolluğu  dileyin…
Sevgiyle kalın
Ebruli.    

1 Eylül 2012 Cumartesi

AFFETMEK VE ÖZGÜRLEŞMEK


AFFETMEK

Affetmek kelimesi kendi başına beni huzura taşıyor, beni dinginleştiriyor. Aslında daha önceleri affetmekle ilgili bir çok çalışmam oldu ama ben yaralarımı affetmek isteyip sadece kapattığımı daha da derine gönderdiğimi ciddi bir rahatsızlık geçirince anladım ve aslında bana verilen hayatı nasıl da kırgınlıklar, öfke ve huzursuzlukla doldurduğumun bir anda farkındalığına vardım. Affettmek istediğim her olayı ve bu olayların kahramanlarını sadece unutmaya çalışmışım ve unutmaya çalışmakla aslında duygusal anlamda öfkemi de bastırmışım. Ama derinlerde çok diplerde var olan affedememeyle yüzleşince nerde hata yaptığımı da anladım.
Affetmek önce kabullenmek demektir, yani önce size yapılan haksızlığı, hırsızlığı, acımasızlığı vs. her türlü size engel olan olayı kabullenmek gerekir. Çünkü çekim yasasının temelinde hayatımızdaki her şeyi ve herkesi biz çekeriz düşüncesi vardır. Yani bir uçak kazasını da mı o kazada hayatını kaybedenler çekti diye düşünebilirsiniz ya da hadi ordan ben nasıl olur da böyle bir mutsuzluğu çekerim. Ama özünde varolan gerçek şudur, ve çok basittir; evet siz çektiniz. Size ayna olması gereken insanları hayatınıza siz çektiniz, ve o uçak kazasını da o uçakta hayatını kaybeden insanlar çekti. Burada suçlanacak kimse yok, suçlu ne yazık ki sizsiniz. Birini suçladığımızda bir parmağımızla onu gösterirken diğer üç parmağımız da kendinizi gösterir. Dikkat edin bir kere deneyin, size dönen diğer 3 parmağınız ne demek istiyor olabilir ki :) ben şiddeti çekemem bu saçmalık diyen arkadaşlar evet bunu da siz çektiniz, hayatınızda, belki çocukluğunuzda yaşadığınız bir olayla şiddeti hayatınıza siz davet ettiniz. Bunu temizlemek için meditasyon yapıp her bulduğunuz cevaba bir “neden” sorusu ekleyerek yeni bir soru üretin bakın çok eskiye gideceksiniz. 
Bir elinize kalem alıp sıkmaya başlayın onu öyle sıkı tutun ki bu kalem sanki sizle bir bütün olsun, işte sizi dibe çeken ve size negatif yönde etkileyen affetmeye çalışıp da affedemediğiniz kişi ya da olaylar, sadece elinizdeki kalemi sımsıkı tutarak onu taşımakla aynıdır. Şimdi yavaşça elinizdeki kalemi bırakın; bırakın kalem düşsün yere; ve işte affetmek de böyledir; elinizin rahatlaması gibi affetmek de ruhunuzu böyle rahatlatır. Kısacası önce kaleme sarıldık onu kendi parçamızmış gibi aldık ve sonra da meditasyonla, onun farkına vardık yani farkındalığımızı geliştirdik o negatif bağı bulmak da kalemi sımsıkı tuttuğumuzu anlamak gibidir. En sonunda da onu affettik ve bıraktık evrene gönderdik, işte artık affettiniz siz özgürsünüz, siz asıl olan sizsiniz artık.
Affetmek konusuyla bolluk alakası nedir değil mi J sizin için para ne demek, bolluktan refahtan kastınız ne? Bana göre milyon dolar ama bir başkasına göre ise borçsuz ve geçinebileceği bir miktardır, şimdi neden bolluk içinde olmadığınızı sorun kendinize ve o duyguyu temizleyin en derine inin farkına varın ve temizleyin, sonra da kendinizi bu güne kadar bu duyguyu taşıdığınız için affedin, size bu hissi verenleri affedin, bırakın evrene… bütünün en yüksek hayrına olması dileklerimle J
Yeni bir afirmasyon yazıyorum dileğim herkese faydalı olabilmektir;
Sevgilerimle…

“Tanrı hizmet etmem için daha iyi biçimde beni yönlendiriyor. Cennetten ilham aldım ve aydınlandım, beni duyan herkesi güven ve sevgiye yönlendirmeye çalışıyorum. Parayı Tanrı’nın düşüncesi olarak görüyorum, ben ve beni saran herkesin hayatında durmaksızın dolaşıyor. Tanrı’nın rehberliği ve Tanrı’nın bilgeliği altında parayı akıllıca ve yapıcı bir şekilde kullanıyoruz. Ve öyle de oldu; teşekkür ederim”

31 Ağustos 2012 Cuma

BOLLUK VE BEREKETİ ÇEKMEK



Pozitif tutum yaratmaktaki en önemli basamak bağlılığınızı, sadakatinizi ve güveninizi yaratılmış olan şeylere yöneltmek yerine, Yaratıcı Olana Tanrı’ya vermenizdir. Bu sizin kendi nefesinizin, kalp atışınızın, organlarınızın çalışmasının, güneşin ve ayın, yürüdüğünüz yeryüzünün kaynağıdır. Sevmek Tanrıya bağlılığınızı yöneltmeniz anlamına gelmektedir. Bu konuda yeni bir telkin örneği daha yazıyorum. Bunu kendiniz için uyarlayabilirsiniz. “Yazdıklarım erkeklerin ve kadınların kalplerini ve zihinlerini kutsar, onları iyilik yönünde geliştirir ve onlara ilham verir. Muhteşem bir yolla, Kutsal bir biçimde değişiyorum. Her şey Tanrı’dan oluşturulduğu için, parayı da İlahi bir madde olarak görüyorum. Para durmaksızın hayatımda dolaşıyor ve ben onu akıllıca ve gerektiği gibi kullanıyorum. Para bana özgürce, neşeli bir biçimde ve bitmek tükenmek bilmeyen bir devinimle akıyor. Para Tanrı’nın zihnindeki bir düşüncedir o iyidir ve çok iyidir…”
Sevgilerimle Ebruli

23 Ağustos 2012 Perşembe

BOLLUK VE BEREKET OLUMLAMALARI



Bu olumlamaları 21 gün boyunca sabah uyanınca ve gece yatmadan önce tekrarlayın, sevgiyle kalbinizden pembe ışıklar saçarak yapın bunu. İnanıyorum ki evrene verilen her mesaj Tanrı'nın olmasını istediği anda tekrar hayatlarımıza dönecektir.
sevgiyle kalın...

-         Hayat her düşüncemi yansıtır. Ben düşüncelerimi olumlu tutuyorum ve Hayat bana yalnızca olumlu deneyimler getiriyor.
-         Hayatın okyanusu, bolluğu ile birlikte cömerttir. Tüm ihtiyaçlarım ve arzularım her şimdi hemen karşılanır. Benim iyiliğim için olan şey; her yerden herkesten ve her şeyden gelir.
-         Tanrı beni tatmin olmam için yarattı. Tanrı’ya ve bana sunduğu hayata güveniyorum ve her dönemeçte yanımda olduğunu biliyorum. Ben güvendeyim.
-         Bu gün sınırsız sevgi, ışık ve sevinçle yaşıyorum. Dünyamdaki her şey güzel.
-         Sahip olduğum her şeyden keyif alıyorum ve yeni deneyimlerin beni beklediğini biliyorum. Yeni olanı kollarımı açarak bekliyorum. Hayatın harika olacağına inanıyorum.
-         Dünyamı ve deneyimlerimi sevgi ve bilinç ile şekillendirebilmek için daha fazla anlayış istiyorum.
-         Harika bir konumda olabileceğim ve iyi para kazanabileceğim, yaratıcı yeteneklerimi ve hünerlerimi kullanabileceğim, sevdiğim insanlar ile birlikte çalışabileceğim yeni ve harika bir pozisyon için bütünüyle açığım ve alıcıyım.
-         Artık yeni bir başarı farkındalığına adım atıyorum. Kazananlar çevrimine giriyorum. Altın fırsatlar her yerde benim için duruyor. Her türlü başarıyı çekiyorum.
-         Güvenli ve sevgi dolu bir hayat sürmek için aklım ve duygularımla donanımlıyım. Her şeyin en iyisini hak etmek, bana doğuştan gelen bir hak. Benim için iyi olanı talep ediyorum.
-         Herhangi bir anda bilmem gereken her şey, benim için zaten açıktır. Kendime ve hayata güveniyorum. Her şey harika.
-         Sahip olduğum ve bana özgü yetenekler içimde akıyor ve bana derin doyum sağlayan biçimlerde ifade ediliyor. Yaratıcılığım her zaman isteniyor.
-         Doyum sağlayan biçimlerde açılımlarda bulunuyorum. Bana sadece iyi olan erişebilir.
-         Hayatımın içinde akan refahı hak ediyorum ve seve seve kabul ediyorum. Neşe ve sevgi ile veriyorum ve alıyorum.
-         Faturalarımı öderken, bunu minnet ve sevgi ile yapıyorum. Hayatımdaki zorluklar karşılamak için banka hesabımda her zaman yeterince para var.
-         Her gün ve gece kazandıklarımla refahım artıyor.
-         Başkalarının zevginliğinden keyif alıyorum ve saygı duyuyorum.
-         Parayı seviyorum.
-         Onu bilgece, yapıcı ve adil bir şekilde kullanıyorum. Para hayatımda sürekli dolaşıyor. Parayı keyifle serbest bırakıyorum ve bana harika bir biçimde artarak geri dönüyor.
-         Para çok güzel.
-         Para bana bol bol bir çığ gibi büyüyerek geliyor.
-         Parayı sadece iyi nedenler için kullanıyorum.
-         İyi durumda olduğum ve zihnimin zenginliğini gördüğüm için şükran duyuyorum.
-         Ben bilinçaltımın sınırsız zenginliğine sahibim. Zengin, mutlu ve başarılı olmak benim hakkım. Para, bana özgürce bol bol akıyor. Gerçek değerimin sonuna kadar bilincindeyim. Yeteneklerimi özgürce kullanıyorum ve maddi açıdan harika bir biçimde ihya oluyorum.
-         Evren bolluk içinde ve Evrenin bolluğu bana akıyor.
-         Para bana çoğalarak geliyor.
-         İhtiyacım olan her şeyi ihtiyacım olduğu anda evren bana veriyor.
-         Ben çok parayı hak ediyorum.
-         Ben çok paraya layığım.
-         Evrenin bana vermek istediği tüm bolluk ve bereketi ayrım yapmaksızın olduğu gibi kabul ediyor ve istiyorum.
-         Bu bilinç ve sorumlulukla onu paylaşmak için elimden geleni yapacağım.
-         Ben çok zengin olmayı hak ediyorum.
-         Ben çok zengin olmaya layığım.
-         Para bana sevgiyle geliyor. Ben de parayı sevgiyle alıyorum.
-         Çok zengin ve bolluk içinde yaşamak benim en doğal hakkım.
-         Paranın her yerden gelmesine izin veriyorum.
-         Para, bana serbestçe akar.
-         Ben parayı mutlulukla harcar ve paylaşırım.
-         Para, araçtır.
-         Para sevgidir.
-         Benim hesaplarım para ile dolar.
-         Ben bol paraya layığım.
-         Ben her şeyin en iyisine layığım.
-         Para bana çoğalarak geliyor.
-         Para bana kolaylıkla gelir ve sevgiyle kalır.
-         Para kazanmak kolaydır.
-         Para bana helal olan her yönden sevgiyle akar.
-         Zenginlik ilahi yola açılan bir kapıdır.
-         Evrenden şimdiye ve bundan sonraki hayatıma refah ve bolluk sevgiyle akıyor.
-         Çok param var ve beni zenginliğimle kabul eden çok arkadaşım var.
-         Şans oyunlarından gelen para benim için birikiyor ve doğru yoldan geliyor.
-         Para sevgidir, para neşedir ve para iyidir.
-         Zenginlik evrenden bana maddi ve manevi güzelliklerle geliyor.
-         Ben zenginim ve çok mutluyum.
-         Zenginlik ve bolluk düzenli bir hayatı da yanında getiriyor.
-         Hayat çok muhteşem, yaşamayı seviyorum.
-         Ben gücümü elime alınca hayat daha kolay oluyor.
-         Neşeli, sakin ve huzurluyum
-         Ve şimdi oluyor; şükürler olsun                   

5 Temmuz 2012 Perşembe

BİLİNÇALTI


BİLİNÇALTININ YÖNETİMİ

Bir insanın istediğine kavuşmasını sağlayan şey inandığı olgu değildir. Kişinin bilinçaltı, zihindeki tabloya yani düşüncelere ya da inandıklarına karşılık verdiğinde, dilekleri gerçekleşir. Birey düşündükçe, inandıkça ve duygusal anlamda hissettikçe zihninin ve bedeninin durumu ve koşulları da ona göre belirlenir. Yani zihinsel yapınızı değiştirir, duygusal yaşantınızı yeniden yönetebilirseniz, ruhunuz ve bedeniniz çok daha iyi bir duruma gelecektir. Buna gerçekten inanmalısınız. Hepimiz bunu kabul ediyoruz ama asıl sorun bence çoğumuz için geçerlidir bu; zihninizin sorunların üzerinde dönüp durması, bunun farkındalığı ile kendinizi hüsrana uğramış, mutsuz ve yenilmiş hissetmenizdir. Ben bu durumla çok zaman geçirdiğimi itiraf etmek istiyorum. Yani zengin olmak için, sağlıklı olmak için, mutlu olmak için arzu duyuyor fakat zihninizi nasıl çalıştıracağınızı bilmemek gibi bir durumdan bahsediyorum. Bu konuda kendi yaptıklarımdan yola çıkarak söyleyebileceğim en önemli nokta sudur; tek yapmanız gereken elde etmek istediğiniz güzelliklerle zihinsel ve duygusal anlamda bütünleşmektir. Bilinçaltının yaratıcı gücü buna göre karşılık verecektir.
Bilinçaltımız karanlık bir odadır. Aslında sizi siz yapan kullandığınız parfüm, sahip olduğunuz araba, ev ya da giysileriniz değildir. Asıl sizi siz yapan bilinçaltınızda yer alan inançlarınızdan oluşuyorsunuz. Ahlaki anlamda bilinçaltımız tamamen tarafsızdır. Kötü bir alışkanlığı, dünyanın iyi ya da kötü olduğunu sorgulamaz. Bu nedenle o karanlık oda dediğim bilinçaltına karamsar ve olumsuz bir düşünce düştüğünde, bu olumsuzluğu günlük deneyim ve ilişkilerimizde ifade bulduğunu görebiliriz. Bu nedenle başımıza gelen hemen her şeyde bizim bir rolümüz vardır. Dünyanızı değiştirmek istiyorsanız, zihninizi değiştirmelisiniz, içten dışa doğru. Bir düşünceyi sık sık tekrarlarsanız bir süre sonra bu düşünce sizin bir parçanız haline gelir. Bu inanç yasasının işleyişine dayanmaktadır. İşin anahtarı hayatınızda sağlık ve bolluğu görmeden önce bilinçaltınızı sağlıkla beslemeli ve zenginleştirmelisiniz. Sağlık bilincini oluşturmak ya da zenginlik bilincini oluşturmak için bilinçaltınıza zenginlik bilincini ve ihtiyaçlarınızın karşılanacağı düşüncesini göndermek zorundasınız. Gizli zihninizi paranın ve sağlığın her zaman hayatınızda özgürce akacağına ve her zaman mükemmel bir sağlık ve bolluk olacağına bilinçaltınızı ikna etmek zorundasınız. Hemen bu gün bunu yapmaya başlayın, bırakın hayatınız mucizevi bir şekilde değişsin …    
Sevgilerimle