15 Mayıs 2012 Salı

İÇ DÜNYAMIZ VE BİLİNÇALTI


 
Aslında hepimiz huzuru ve refahı yakalamak isteriz. Bunu başarabilirsek mutluyuzdur, sağlıklıyızdır. Çok kolay görünüyor değil mi?? Ama bunu başarmamız bir o kadar uygulamada zor gelir bize. Çünkü aslında gerçek hayat başkadır, öfkeye kapılmak kolaydır. Zaten herşey bizim önümüze çıkmış bir taş gibi görünür gözümüze değil mi? Hayatta her şey ama her şey biz insanoğlunun başına gelebilir… mutlu olmak isteriz ama istediğimiz ilişki değildir yaşadığımız, refah ve bolluk isteriz ama ne yazık ki  faturalarımıza ancak yeten gelirimiz vardır vs. vs. Bu gidişatı tersine çevirmek için bir güç, bir sihirli değnek olsa deriz sonra… Ben ve benim gibi çekim yasası ve diğer doğa yasalarını yaşam felsefesi yaparak yolunda devam edenler için tüm gücün ve hayatın kaynağı yine bizde, içimizdedir. İçsel dünyamızdaki uyum dış dünyamızdaki uyumu sağlar. İçsel dünyamızdaki uyumu sağlamak için ;
1 – Düşüncelerimizi kontrol etmeli ve pozitif afirmasyonlar yapmalıyız.
2 – Bir deneyimin bizi nasıl etkileyeceğini belirleme yeteneğimizi pozitif yönde geliştirmeliyiz.
Bu iki başlıkta toplanan ve çok kolay görünse de tam anlamıyla hayatınıza yeniden başlamak anlamına gelen yenilikleri yapabilirsek eğer iç dünyamızda dengeyi yakalamaya başlarız. Peki iç dünyada var olmaya başlayan bir dengenin bize getirisi nedir ki?? Yani biz ne için değişmeliyiz? Kazancımız nedir?? iç dünyamızdaki bu denge iyimserlik ve refahın tohumlarını eker.
Bilinçaltı içsel dünyamıza açılan kapımızdır. Bizler bilinçaltı yoluyla evrensel zihne ve evrenin sonsuz iyileştirici, yapıcı gücüyle iletişimi sağlarız. Bu kapının anahtarı da zihnimizdir. Yani Bilinçaltımızın yönetimi zihnimizin elindedir.İç dünyamızla hayallerimize ulaşmayı deneriz değil mi? Bunu yapabilmek için de Yüce Allah bize cesaret, umut, coşku, güven duygularını yerleştirmiştir. Bunların merkezi yine iç dünyamızdır. Kısacası tüm gelişimimizin kaynağı iç dünyamızdır. Her bitki, her hayvan ve her insan bu büyük yasanın yaşayan kanıtlarıdır. En önemlisi de en büyük hatamız direnç, güç ve uyumu içimizde değil dışarıda aramamızdır…    

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder